Günümüzdeki modern saç ekiminin temelinde kaş ve kirpik ekimi vardır. 1930’lu yıllarda gerçekleştirilen ilk kıl ekim işlemi, kaş ve kirpiklere uygulanmıştır. Kaşlarımız, gözlerin üstten korunmasında önemli bir role sahiptirler. Bununla birlikte estetik açıdan da büyük önem taşıyan kaşlarımız, bakışlarımıza anlam kazandırırlar. Mimiklerimizin ve konuşmalarımızın doğru yorumlanabilmesini de sağlayan kaşlarımız, konuşmalarımızın etkisini artırmamıza yardımcı olur.
Kaş ekimi hakkında bilgiler
Kaş dökülmesi; yara, yanık ya da çarpma sebebiyle ortaya çıkabileceği gibi çeşitli hastalıklar sebebiyle de gerçekleşebilir. Genetik olarak kaşların azlığı da söz konusu olabilmektedir. Estetik olarak yüzümüzde önemli bir unsur olan kaşlar döküldüğünde, bu durum kişinin psikolojisi üzerinde birçok olumsuz etki bırakabilir. Kaş ekimi, kaş dökülmesi ve çeşitli sebeplerle şeklinde önemli bozuklukları olan kaşların düzeltilebilmesi için başarılı bir çözüm sunmaktadır. Kolay, ağrısız, rahat yapılan bir operasyon olan kaş ekimi, aynı zamanda hem kadınlar hem de erkekler için yapılabilen bir uygulamadır.
Kaş kılının özellikleri
Kılın öz yapısı keratin proteininden oluşmaktadır. Kaş kılı da, saç ve vücudumuzu kaplayan çeşitli uzunluk ve kalınlıktaki kıllar gibi iki kısımdan oluşmaktadır. Bunlar:
Kıl gövdesi: Derinin dışında kalan kısımdır. Üzeri ince yağlı bir tabaka ile kaplıdır ve kıl yapısı bu yüzden pürüzsüz ve parlak görünür. Maksimum uzunluğu 1-2 cm’e kadar çıkabilmekte, diğer özellikleri ise kişinin yaşı ve fiziksel özelliklerine göre değişmektedir.
Kıl kökü: Derinin iç kısmında kalan kısımdır. Besleyici yağ depoları, kılcal damarlarla bağlantı yolları ve çeşitli kaslar ile kıl kökü deriye tutunmaktadır. Kaş kökü yapısı, saç ile kıyaslandığında biraz daha kısa ömürlüdür. Kılın büyüme, bekleme ve dökülme döngüsü saç kıllarında senelerce devam edebilmekteyken, yerinden koparılan ya da dökülen kıl köklerinin yerine bir süre sonra kıl çıkmaz.
Kaşlarımızın yapısı da saç kılı yapısına benziyor gibi gözükse de özünde onları birbirinden ayıran farklar vardır. Bunlardan en önemlisi uzama hızları ve uzama sınırlarıdır. Kaşlarımız belirli bir uzunluğa geldikten sonra saçlar gibi uzamaya devam etmez. Kaş kılları saç kıllarına ve vücudun diğer bölgelerinde yer alan kıllara göre çok daha kalın telli ve deri yüzeyi ile dar açılı bir şekilde çıkmaktadır. Kıl köklerinin çıkış açıları ortalama olarak 5 ile 10 derece arasındadır.
Kaş ekimi hangi durumlarda gerekli olur?
- Genetik yapı: Kimi insanların kaş yoğunlukları doğuştan azdır ve estetik olarak istenilen etkiyi yaratmazlar. Ailesel yatkınlıktan, kişinin kendi fiziksel özelliklerinden dolayı ortaya çıkabilen bu gibi durumlarda kişi, kaş ekimi yaptırmayı tercih edebilmektedir.
- Yaralanma ve yanık: Özellikle yaralanma ve yanık kaş bölgesindeki köklerin zarar görmesine ve tekrar kıl çıkmamasına sebep olur. Kaşın bir yere çarptırılması, kavga ya da başka sebeplerle ortaya çıkan vurmalar sonucu kaşın patlaması durumlarında da kaşın kısmi bölümleri zedelenir ve o bölgede kaş eksikliği meydana gelir. Bu gibi durumlarda kaş ekimi yapılabilmektedir.
- Çeşitli hastalıklar: Aloepesi gibi hastalıklar saç ya da kaşın bölgesel olarak dökülmesine sebep olabilmektedir. Bu gibi durumlarda tedavi sonrasında doktorun da önerisiyle kaş ekimi yapılması uygun olabilir.
- Estetik ihtiyaç: Kaş ekimi günümüzde kaş şekillendirme için de kullanılabilmektedir. Tamamen estetik amaçlarla, kaşın şeklinden memnun olmayanlar için ve kaş şeklinin klasik yöntemlerle değiştirilmesinin mümkün olmadığı durumlarda önemli bir kurtarıcı durumundadır.
Kaş ekimi, estetik olarak diğer birçok kaş şekillendirme yönteminden başarılı ve natürel sonuçlar verebilmektedir. Kaş aldırma, kaş dövmesi yaptırma, kıl tekniği ile boyama şeklinde yapılan bu yöntemler gerçek bir kılın yerini tutamadığı için kaş ekimi yaptırmak son yıllarda insanlar arasında sıklıkla tercih edilmektedir.
Kaş ekimi nasıl yapılır?
Kaş ekimi saç ekimine kıyasla çok daha hassas ancak kısa süren bir operasyondur. Kafa derisi ile kıyaslandığında daha hassas bir yapıya sahip olan yüz derisinde mikro cerrahi işlem gerektirmektedir. Kaş ekimi operasyonlarında da saç ekimindekine benzer bir prosedür izlenir. FUE Yöntemi kullanılarak yapılan operasyonlar, ense bölgesinden alınan saç kökleri ile gerçekleştirilir. Ortalama bir kaş ekimi için 100 ile 700 greft arası ekim yapılabilmektedir. Greft, kalitesine ve yapısına göre içeriğinde 2 ile 5 kıl kökü ve bir miktar deri dokusu barındıran bir yapıdır. Greftlerin kalitesi yüksekse, greft sayısı düşmekte ve operasyon daha kısa sürede tamamlanabilmektedir.
Operasyon günü gerekli tetkikler sonrası hazır olan hasta yüz üstü olarak bir sedyeye yatırılır. Lokal anestezi ile uyuşturulan ense bölgesinden greftler toplanır. Mikromotor FUE cihazı ya da manuel punch denilen bir medikal cihaz sayesinde gevşetilen kıl kökleri, foliküller halinde toparlanır. Greft sayısında göre 1-2 saat sürebilen bu işlem sonrası, ense bölgesi sterilize edilerek bandajlanır. Ense bölgesinden alınan kıl kökleri FUE yöntemi sayesinde tek tek alındığı için bu bölgede herhangi bir iz kalmaz.
Toplanan greftler, tek tek ayıklanarak özel pedlerin içerisine yerleştirilerek ekime hazırlanır. Verilen aranın ardından sırt üstü yatırılan hasta yine yapılacak ufak bir lokal anestezi sayesinde herhangi bir acı ya da ağrı hissetmez. Kaş bölgesi strerilize edilip uyuşturulduktan sonra daha önceden ekim yapılacağı planlanmış alana tek tek kıl köklerinin çaplarına uygun kanallar açılır. Kanal açılarının en doğal görünümü yakalayabilmeleri için cildinizle dar açı yapması gerekmektedir. Kanal açma işlemi bittikten sonra sıra açılan kanallara toplanan greftlerin yerleştirilmesine gelir. Bu işlem ekim ekibi tarafından yine greft sayısında göre ortalama 1 saat içerisinde gerçekleştirilmiş olur.
Kaş ekimi sonrasında iyileşme süreci
Kaş ekiminden hemen sonra kaş ekimi yapılan alan açık bırakılır ve her türlü yara, darbe ve baskıdan korunur. Yaklaşık 4 saat süren operasyonun ardından hasta rahatlıkla günlük hayatına dönebilir ancak ekim yapılan bölgeyi koruması önemlidir. Kaş ekimi sonrasında lokal anestezinin etkisi geçince ekim yapılan yerde ince bir ağrı hissedilirse doktorun önceden vereceği ağrı kesiciler bu ağrıyı yok edecektir. Bunun yanı sıra herhangi bir mikrop kapma ve açık yarada gelişebilecek komplikasyonlara karşı 1 hafta süreyle antibiyotik kullanımı önerilmektedir.
3 gün sonra ilk yıkama ve pansuman için doktor tekrardan ziyaret edilir. Ense bölgesi açılır ve ekim yapılan kaş bölgesinin de ilk yıkaması gerçekleştirilir. Bu süreçten sonra yıkama işlemini sizin yapmanız için önemli ayrıntılar doktor tarafından aktarılır. Kaş ekimi sonrasında da en az ilk üç gün sigara ve alkol önerilmez. Spor gibi ağır aktiviteler ve deniz gibi risk teşkil edebilecek aktivitelerden bir süreliğine uzak durmanız istenecektir.
Leave A Comment?