• FUE Yöntemi ile Saç Ekimi
‘’FUE’’ ifadesi Foliküler Ünite Ekstraksiyonu’nun kısaltılmış halidir. İlk kez 1998’de Japonya’da uygulanmaya başlanmış, 2002’de ise tıbbi literatürde yer edinmiştir. FUE yöntemi saç ekimi, donör alınacak bölgedeki saçların özel bir alet yardımıyla tek tek alınmasıyla gerçekleşir. Bu yöntemin, geçmişteki yöntemlerden farkı donör bölgesinde herhangi bir iz bırakmamasıdır. Donör bölgeden 1 mm’den daha küçük boyutta kesikler açılır fakat kısa süre içinde iyileşir ve eski haline döner. İşlemin ilk etabında donör bölgesindeki saçlar çok kısa kesilir. Bu bölgeden bir veya birkaç saç kökü içeren mikrogreftler alınır. Bu işlem yaklaşık 2 saatte tamamlanır. Alınan mikrogreftler tek tek incelenir ve gruplandırılır. Ekilmeye hazır hale gelmesi için birkaç özel uygulama gerektirir. Saçın ekileceği bölgeye lokal anestezi uygulanır. Lokal anestezi uygulandığı için kişi ile konuşulabilir veya işleme mola verilebilir. Daha sonra slit adı verilen küçük neşterlerle mikrogreftlerin ekileceği kanallar açılır. Açılacak kanalların derinliği, kalınlığı, yönü estetik ve doğal bir görüntü için kişiden kişiye farklılık gösterir. Hasta memnuniyeti için kanalların açılması kadar önemli olan bir diğer nokta ise saçların ekim aşamasıdır. Daha doğal bir görüntü için, ön sıradaki kanallara daha çok tekli mikrogreftler, arka sıralara doğru ise çoklu mikrogreftler yerleştirilir. Bu aşama ise 2-4 saat arası sürer. Ekim işlemi bitirildiğinde ekim yapılan alan açık bırakılacak şekilde donör bölgeye pansuman yapılır. Saç ekimi yaptıracak hastanın hastanede yatmasına gerek yoktur, işlem sonrasında taburcu edilir. 6 ay içerisinde saçlar estetik açıdan güzel görünmeye başlar. Tamamen doğal görünmesi 1 seneden daha uzun sürebilir.
• Mikromotor Tekniği ile Saç Ekimi
Teknolojinin gelişmesi, sağlık/estetik sektöründe de her geçen gün yenilikleri beraberinde getiriyor. FUE yöntemi günümüzde çok yaygın ve başarılı bir tedavi yöntemidir. Günümüzde, bu yöntemde en çok kullanılan teknik ise mikromotor tekniğidir. Mikromotor tekniğinden önce manuel punch tekniği kullanılıyordu ve donör bölgesinden bir seansta en fazla 800-1000 arası mikrogreft alınabiliyordu. Mikromotor tekniğinde ise bu sayı 4000 civarındadır. Temel olarak iki teknikte aynı prensibe sahiptir fakat mikromotor tekniği doktorların işini kolaylaştırmakla birlikte hem doktor hem hasta için zaman tasarrufu sağlıyor. Aynı zamanda mikromotor teknolojisinde saç kökü alınırken verilen hasar minimuma iner. Bu tekniğin başka bir avantajı, açılan kesiklerin boyutlarının tamamen aynı olmasıdır. Bu teknikte her hastaya uygun farklı iğne uçları seçilir. Operasyon sonunda deforme, iz, yara görülme ihtimali çok düşüktür.
• FUT Yöntemi ile Saç Ekimi
‘’FUT’’ ifadesi Foliküler Ünite Transferi’nin kısaltılmış halidir. 90lı yıllarda kullanılan bu yöntem günümüzde pek tercih edilmemektedir. Bunun sebebi, bu yöntemin günümüz teknolojisinde nerden baksan dezavantajlı duruma düşmesidir. Bu yöntemde saçlar tek tek alınmak yerine kümeler halinde deriyle birlikte alınır. Çıkarılan deriden saç kökleri tek tek alınır. Bu sırada donör bölgeye dikiş atmak gerekir. Dikişler 1 hafta sonra çıkarılmalıdır. Donör bölgeden alınan saçlar 3-4 saat bekletilmelidir. Saç ekilecek alana lokal anestezi uygulandığı için operasyon sırasında çok fazla sızı hissedilmez fakat operasyon sonrasında biraz ağrı hissedilebilir. Lokal anestezi sonrasında doktor tarafından toplanan saç kökü miktarı kadar kanal açılır. Bu kanalların açılacak yeri, açısı kişiden kişiye farklılık gösterir. Saç ekim süresi uygulanacak bölgenin genişliğine göre 4-8 saat arasında değişebilir. Bu yöntemin artık tercih edilmeme sebeplerinden bahsedecek olursak hasta için en rahatsız edici sebep operasyon sonrasında donör bölgede iz kalmasıdır. Aynı zamanda bu bölgede hissizlik yaşanabilir. FUT yönteminde günümüz yöntemlerine göre daha fazla kanama yaşanır. İkinci bir seansa gerek duyulduğu takdirde ikinci dikiş izi de ilki gibi kalıcı olur. Bu operasyonda saç kökleri şeritler halinde alındığı ve ayıklanmadığı için %80 oranında kullanışlı olur. Günümüz teknolojisinde ise sadece sağlıklı ve güçlü kökler seçildiği için bu oran %100dür. Yeni yöntemlerle birlikte tatmin ediciliği olmasa da bu yöntemde de birtakım avantajlar vardır. Bu avantajlara örnek olarak donör bölgeden saçların tek tek yerine şeritler halinde alındığı için operasyonun bu aşamasının daha kısa sürmesi ve bu yöntemde donör bölgede saç tıraşına gerek duyulmaması gibi örnekler verebiliriz.
• Manuel Punch Tekniği ile Saç Ekimi
Bu teknik tarihte ilk kez 1950de, Avrupa’da, Dr. Orentreich tarafından kullanılmıştır. Günümüzde bu tekniği kullanan çok ama çok az doktor vardır. Tekniği tarif etmek gerekirse günümüz mikromotor tekniğindeki aletin ucundaki punchın manuelleştirilmiş hali gibi düşünebiliriz. Bu teknikte saç kökleri tek tek alınır ve bu işlem mikromotor tekniğine göre çok daha uzun sürer. Manuel Punch tekniğinde doktor, cihazı silindirik biçimde döndürür ve saç kökünü gevşetir. Gevşeyen saç kökleri, tek tek çıkarılır. Bu işlem yaklaşık 7 saat sürer ve titizlik gerektirir. Bu teknikte mikrogreft alımı oldukça yüksektir. Operasyon sonrasında donör bölgede oluşan deformasyon manuel punchdan önce kullanılan klasik çıkarma tekniklerine göre nispeten daha azdır.